Çocuk duyduğu kelimeleri, cümleleri; konuşan kişinin hemen ardından ya da daha sonra anlamsızca ve aynı şekilde, aynı ses tonuyla tekrar eder.

Aslında konuşmayı taklit etme yani konuşmanın tekrarlanması dil gelişiminin bir parçasıdır. Buna “anlam olmadan dilin gelişmesi” de denilebilir. Bütün çocuklarda bu görülür; bu da belli bir süre için istenilen bir durumdur. Bu yüzden gelişim döneminin bir parçası olan bu taklit döneminin yaklaşık 2.5-3 yaş civarı sona ermesi beklenir.

Konuşmayı taklit, bitmesi beklenen zamana göre otizmde daha uzun sürebilir. Otizmde ekolali çok belirgin bir özelliktir ve ekolali konuşma birçok otizmli çocukta görülür. Sözel stereotipidir özgün konuşma yerine tekrar vardır. Ancak ekolali konuşması olan her çocuk otizmlidir de denilemez.

Çocuklarda ve yetişkinlerde de anlaşılan kelime sayısı kullanılan kelime sayısından fazladır ve bakıldığı zaman ekolaliyi özellikle alıcı dil becerileri yeterince gelişmeyen çocuklarda daha çok görmek mümkündür.

Ekolali yaşın ilerlemesiyle ve dilin gelişmesiyle azalır, ayrıca iyi bir çevre, aile, okul vs ortamındaki düzenlemeyle ve doğru bir eğitimle de ekolalinin azaldığı görülür. Ayrıca ekolalinin azalmasını sağlayacak diğer durumlardan biri de bilişsel beceri alanında yapılacak çalışmalardır.

Çocuklar ilk kelimelerini anlamlarına dikkat etmeden taklit ederek öğrenirler ve öğrendikleri kelimeleri gerektiği zaman kullanmazlar. Çünkü verilen dilsel uyaran ve çocuktan talep edilen sözel çıktı çocuğun dilsel düzeyinin çok üzerinde olduğu için çocuk duyduğunu çoğu zaman anlamadan tekrar eder. Ancak bazen ekolali çocuğun ilgi alanları, istek ve ihtiyaçları konusunda bize ipucu verebilir.

Ekolali Türleri Nelerdir?

Ekolaliyi anında ekolali ve gecikmiş ekolali olarak görebiliriz. Anında ekolali,  kişinin söylemiş olduğu bir kelime ya da cümleyi çocuğun o anda hemen duyar duymaz tekrar etmesidir. Örneğin çocuğa “adın ne” diye sorulduğunda çocuğun da “adın ne ” diye tekrar şeklinde cevap vermesidir.

Gecikmiş ekolalide ise daha önceden ( bir gün, bir hafta, bir ay ya da daha fazla olabilir)  duyduğu bir sesi, bir kelimeyi, bir cümleyi ya da bu bir replik, şarkı vs olabilir;  herhangi bir çağrışım olmadan şuanda içinde bulunulan zamanda tekrar etmesidir. Örneğin bir hafta, bir ay önce annesinin çocuğa “şeker yememelisin” diye kullandığı bir cümleyi bir hafta, bir ay sonra o anda aklına getirmesi “şeker yememelisin” cümlesini kullanmasıdır.

Karekteristik bir dil özelliği olan ekolali,  işlevsiz bir dil özelliği gibi algılanmaktadır. Ancak otizmli çocuklarda ekolali bir iletişim aracı olabilmektedir. Otizmli çocuklar ihtiyaç ve isteklerini başkalarına aktarmakta, jest ve dili kullanmakta yetersizlerdir. Örneğin; istedikleri şeyleri ağlayarak, bağırarak ya da kişiyi istediği şeye götürerek yaptırmaya çalışırlar. Konuşamamak kişi için son derece engelleyici ve hayal kırıklığı yaratan bir durumdur. Örneğin; konuşamayan bir çocuğun iletişim yolu olarak bağırmayı veya ağlamayı seçtiğini düşünelim.

Böyle bir durumda çocukta şöyle bir mantıksal düşünce oluşacaktır: “Bağırdığım ya da ağladığım zaman isteklerim yerine geliyor“. İstek ve ihtiyaçlarını anlatmak için ağlamanın ya da bağırmanın dışında daha iyi yollar buluncaya kadar otizmli bireyler başkalarıyla iletişim kurmayı bu yollarla yaparlar.

Ekolali olan bir çocukta öncelikle yapmamız gereken, çocuğu gözlemleyip ekolaliyi en yoğun kullandığı durumları belirlemeliyiz (Örneğin; çocuk anlatılmak isteneni ya da söyleneni anlamadığında ekolaliyi daha yoğun yapıyor olabilir;  konuşmayı sürdürme için kullanıyor da olabilir.)

Ebeveynler için Tavsiyeler

Ekolaliyi azaltmak için yapılacak en iyi şey çocuğu çok iyi değerlendirerek, ekolaliyi hangi durumlarda yaptığını belirlemek gerekir.

  • Eğer çocuk ekolaliyi dikkati üzerine çekmek amacıyla yapıyorsa bu durumda çocuğu duymazlıktan gelmek en doğru yaklaşım olur. Ekolali yaptığında duymazlıktan gelip, dili işlevsel kullandığında onunla iletişime geçmek ekolalinin azalmasına doğru kullanımlarının artmasına yardımcı olacaktır.

 

  • Eğer çocukta ekolali stereotip davranışa dönüşmüşse burada ekolaliyi kullanma nedeni daha çok kendini rahatlatmak, duyusal problemlerle başa çıkmak için olabilir. Bu durumda da çocuğun dikkatini başka yöne çekmekte fayda vardır. Motivasyonunu sağlayacak sevdiği bir oyunla dikkati başka yöne çekmek faydalı olacaktır.

 

  • Bazen çocuk ekolaliyi iletişimi sürdürmek için kullanıyor olabilir. Bu durumda ekolaliyi işlevsel bir iletişim becerisine dönüştürmek gerekir ve bir uzmandan yardım almakta fayda vardır.

 

Uzmanlar dil beceri alanında çalışırken çocuğun eğitiminde ekolaliden yararlanarak, çocuğun çıkarabildiği ve çıkaramadığı sesler konusunda bilgi sahibi olabilmektedirler.

Anne babaların ise çocuğa bu süreçte yardımcı olmaları ve doğru bir şekilde davranışlarını şekillendirmeleri de oldukça önemlidir. Doğru yaklaşım, doğru tutum ve davranışlar sürecin daha hızlı ve etkili ilerlemesi için kolaylaştırıcı olabilmektedir. Ayrıca çocuğun çevresindeki kişilerin bu konuda çocuğa yardımcı olabilmeleri için atacakları en önemli adım sabırlı olmaktır.

Sade ve tutarlı dil kullanımı; jest, mimik ifadeleri ile beden hareketlerinin basit ve anlaşılır olması, kullanılan kelime sayısının minimum düzeyde tutulması, yönerge verilirken basit ve anlaşılır olması, sakin bir ses tonu ile konuşulması, çocuğa iletişim kurması için fırsat tanınması, sözel iletişimdeki olumsuz kullanımların görmezden gelinmesi, sosyal ortamlarda model olunması çocuğa yardımcı olmak için yapılacaklar arasındadır.